Aşıkların en büyüğüne, ateş tenlime. Nedenini bilmediğim bugün her günkünden daha çok istedim yanında olmayı. Kolay değil sensiz olmak, içinin yarısını boş tutmak. Yalan değil çok özlüyorum seni Kaşlarını çatarak bakışını, küsünce suskunluğunu barışırken nazlanışını gözlerini kapatarak ‘SENİ SEVİYORUM’ diyen kısık sesini.
Gün oldu tespihime imame oldun dönüp dolaşıp sana geldim, melodi oldun ağzımdaki ıslığa, yüreğimdeki sabırsızlıktın kollarımla sarılamadığım. Yalansa yansın şu yalın yüreğim, neleri koymadım ki yerine.
Bazen düşünürüm ayrılığımızın nedenlerini. Düşündükçe Nazım olasım gelir. Hasretini bir uçtan bir uca yakasım gelir. Bir kuş hafifliğinde sana akar yüreğim, yokluğunda yok olmaktan korkarak. Yaşadığı acıları anlatırsa sana gözyaşlarınla yıka yaralarımı. Yada hiç bekletmeden gel. Bizi bekliyor Yamadağın’daki kar çiçekleri. Hadi gel artık. Dayanamıyorum hasretine...
|
|
Dağların
tepesine çıkıp “SENİ SEVİYORUM” Diye bağırmana
hiç gerek yok, herhangi bir gecede herhangi bir yıldıza
bakarak usulca “SENİ SEVİYORUM” Demen
yeterli... tıpkı benim yaptığım gibi. “SENİ
SEVİYORUM”
|
Ağlamak
uzak gülmek hep seninle olsun ama bir
gün
illede ağlaman gerekirse oda mutluluk için olsun |
|
"Çok sevdiğin birini kaybettiğin
gün yüreğinde 40 mum yanmaya başlar, hergün bir
tanesi söner, ama sonuncusu hiç sönmez, içimizde
hep yanmaya devam eder..."
|
- Yüreğimdeki mumların hiçbirisi
sönmedi ki daha!... |
Çok
sevdiğiniz birisine,
Doya doya "SENİ SEVİYORUM" diyememek...
Ne zordur bilir misiniz?...
|
Arayın sevdiğinizi hemen şimdi!...
"SENİ SEVİYORUM!" diye
haykırın hiç bıkmadan...
|
|
![Ana Sayfa](images/Home_1.gif)
|